Finansal Risk Çeşitleri
Finansal Risk Çeşitleri
Ekonominin öne çıkan başlıkları arasında finansal risk sık sık merak edilen konulardan biridir. Özellikle finansal riskin ne olduğu ve finansal risk çeşitleri yatırımcılar tarafından sıklıkla araştırılan konuların başında gelmektedir. Peki Finansal risk nedir? Finansal risk nasıl hesaplanır? Finansal risk çeşitleri nelerdir? İşte tüm detayları sizler için derledik.
Finansal Risk Nedir?
Finansal risk para ya da değerli varlıkların alım satımında oluşabilecek kayıp riskidir. Yani kişinin alım satım vb. finansal bir işlem yaptığı tüm süreçte parası her zaman risk altındadır ve kaybetme ihtimali vardır. Risk kavramı üretim, sağlık, politika gibi birçok alanı kapsasa da finansal riskler etkileri anlamında en önemlileri arasındadır.
Tüm finansal işlemlerde her an bir kayıp riski vardır ve bu risk olağan karşılanır. Önemli olan yatırımcıların bu riskleri en iyi şekilde yönetebiliyor olmasıdır. Bu noktada finansal risk yönetimi yapacak olan yatırımcıların önce finansal risk ve finansal risk çeşitleri hakkında temel bilgilere sahip olması çok önemlidir. Risklerin ortadan kaldırılması yatırımcıların bilgi, deneyim ve stratejileriyle doğru orantılıdır.
Finansal Risk Türleri Nelerdir?
Finansal riskleri sınıflandırmanın birden çok yolu vardır. Başlıca finansal risk çeşitleri;
- Yatırım riski
- Piyasa riski
- Likitide riski
- Kredi riski
- Operasyonel risk
- Uyumluluk riski
- Sistemik risk olmak üzere 7 sınıfa ayrılır.
Yatırım Riski
Yatırım riskleri alım satım işlemleri ile ilgili risklerdir. Yatırım risklerini birçok çeşidi bulunmaktadır ancak çoğu piyasa fiyatlarında yaşanan iniş çıkışlarla ilgilidir.
Piyasa Riski
Piyasadaki belirsizlikler ve dalgalanmalar nedeniyle yatırımcıların hedeflerine ulaşamama ve zarara görme durumudur. Diğer bir adı Volatilite’dir Piyasa riskleri hem doğrudan hem de dolaylı bir şekilde yatırımcıların karşısına çıkabilirler. Piyasa riskleri çok büyük finansal krizleri tetikleyebilecek yapıdadır.
Barings Bankası’nın riskleri iyi yönetememesi sonucu 1994 yılında batması piyasa risklerine bir örnektir. Bu tür risklerin önlenebilmesi adına günümüzde hem SPK portföy ve banka yönetimi hem de BDDK şirketlerin piyasa riskinin düzenli olarak ölçülmesi zorunluluğu getirmiştir.
Likitide Riski
Bu risk unsuru özellikle COVID-19 krizinde birçok kurum ve bankanın karşı karşıya kaldığı risktir. Likitide riski yatırımcının veya bir kurumun mevcut kaynaklarıyla kısa vadeli fon ihtiyacını karşılayamama durumudur. Likitide riskinden korunmanın yolu belirli bir süre tampon nakde shaip olmaktır.
Likitide riskine örnek olarak; X kişinin tanesi 15 TL’den 1000 birim kripto para aldığını düşünün. Fiyatın birkaç aylığına değişmediğini ve kripto paranın hala yaklaşık 15 TL’den işlem gördüğünü varsayalım.
Yüksek hacme sahip likit bir piyasada X kişi 15.000 TL’lik çantasını hızla satabilir çünkü her birim için 15 TL ödeme istekli yeterli sayıda alıcı bulunur. Fakat eğer piyasa likit değilse her bir birim için 15 TL ödeyecek alıcı az sayıda olacaktır. Dolayısıyla X kişi muhtemelen kripto paralarının büyük bölümünü daya düşük bir fiyattan vermek zorunda kalır.
Kredi Riski
Kredi riski borç alan kişinin sözünü yerine getirmemesinden kaynaklı borç veren kişinin para kaybetmesidir. Örneğin X kişi Y kişiden borç alırsa Y kişi bir kredi riskiyle karşı karşıyadır. Yani X kişinin o borcu geri ödeme yapmama olasılığı bulunmaktadır ve bu olasılık kredi riskidir. Eğer X kişi ödeme yapmaz ise Y kişisi para kaybeder.
Uluslar açısından bakıldığında, bir ulusun kredi riskleri ne kadar yüksek seviyelerdeyse ekonomik kriz ortaya çıkma olasılığı o kadar fazladır.
Operasyonel Risk
Operasyonel risk iç süreçler, prosedürler ya da sistemlerde hata oluşması sonucu ortaya çıkan finansal kayıp riskidir. Bu hataların ortaya çıkma nedeni genellikle kasten gerçekleştirilen kötü niyetli eylemler ya da insan hatasıdır. Bunların dışında fırtına ve deprem gibi doğal afetler de şirketlerin operasyonlarını dolaylı yoldan etkileyen dış olaylardır.
Operasyonel risklerin ortadan kalkması tüm şirketlerin güvenilir prosedürleri kullanması, periyodik güvenlik denetlemelerini düzenli yapması ve iç yönetimin etkin bir şekilde yapılması ile mümkündür. Kötü şekilde idare edilen çalışanların yaptığı yetki dışı alım satımlar, hileli ticaretler dünyada çok büyük finansal kayıpların yaşanmasına sebep olmuştur.
Uyumluluk Riski
Uyumluluk riski bir kurum ya da şirketin kanunlara ve yasal düzenlemelere uygun şekilde hareket etmemesi nedeniyle ortaya çıkan kayıplarla ilgili risktir. Şirket yasal uyumluluğa sahip değilse ciddi cezalarla karşı karşıya kalabilir. Örneğin: lisanssız çalışmak yasalara aykırıdır ve bu durum şirketin kapanmasına neden olabilir. Ya da alım satım işlemlerinde yolsuzluk yapmak da bu risklere örnektir.
Bu tarz risklerden kaçınmak için birçok şirket Müşterini Tanı (KYC) ve Para Aklama Karşıtı (AML) gibi belirli prosedürleri uygulamaktadır.
Sistemik Risk
Sistemik risk yaşanan belirli bir olayın aynı ölçüde bir piyasa ya da sektörde etki yaratması olasılığıdır. Sistemik riske örnek olarak 2008’de Lehman Brothers’ın çökmesinin ABD’de ciddi bir finansal krizi tetiklemesi verilebilir. Aynı zamanda birçok ülke de bu krizden olumsuz olarak etkilenmiştir.
Lehman Brothers tüm Amerikan finansal sistemiyle derinden bağlantılı olduğu için bu durum daha fazla iflas yaşanmasına neden olmuştur. Sistemik risk kavramı domino etkisi gibi de düşünülebilir. Tıpkı domino etkisinde olduğu gibi bir parçanın yere düşmesi diğerlerinin de düşmesine neden olur.
Finansal Risk Yönetimi Nasıl Yapılır?
Finansal piyasalar söz konusu olduğunda finansal risklerden tamamen kaçınmak söz konusu değildir. Bu nedenle bir yatırımcının yapması gereken en önemli şey bu riskleri bir şekilde engelleyip, kontrol altında tutmaktır. Bunun için de finansal risklerin en iyi şekilde bilinmesi ve stratejilerin risklere göre belirlenmesi gerekmektedir.
Küçük işletmelerde finansal risk yönetimi iletme sahibi ya da üst düzey yöneticiler tarafından gerçekleştirilir. Orta ve büyük işletmeler ise özel bir finansal risk yöneticisi ile çalışırlar. Finansal risk yönetim uzmanının işi sadece karşılaşılabilecek riskleri belirlemek değil, aynı zamanda bu risklere karşı alınabilecek olası çözümleri belirlemektir.
Yoruma kapalı.